İngiliz sanatçı Ed Fairburn, inanılmaz portreler yaratmak için haritaları tuval olarak kullanıyor. Her parça, haritacılığın topoğrafik çizgilerini sanatçının çizdiği yüz hatlarıyla birleştirerek, insanlığın ve manzaranın bir arada var olduğu güzel görüntüler ortaya çıkarıyor.
Fairburn, mürekkep ve kurşun kalem gibi geleneksel çizim malzemelerini kullanarak, farklı harita türlerinde onları insan formuna "yaklaştırmak" için küçük değişiklikler yaparak başlıyor. Yollar, nehirler ve dağlar iç içe geçerek birleşerek gölgeler, çizgiler ve yüz şekilleri oluşturuyor.
Sanatçı, bir eserinde NASA'nın oluşturduğu ay ortofoto haritasının ilk baskısından bir orijinali bir kadın profiline dönüştürüyor; bir diğerinde ise Brüksel haritası insanın boynu ve omuzu haline geliyor. Fairburn, "Kompozisyonla mücadele etmeden her haritanın işlevselliğini korumaya çalışıyorum" diyor. "Çizmeye başlamadan önce genellikle her haritayı incelemek için saatler harcıyorum."
Eserler, noktasal tablolara benzer şekilde işlev görüyor: Yakından bakıldığında bunları deşifre etmek kolay değil, ancak uzaktan topografik çizgiler arasına çizilen yüzleri görebilirsiniz. Fairburn, "Her zamanlamanın inceliğiyle ve tamamlanan her haritanın yalnızca uzaktan bakıldığında bir portreye dönüşmesiyle ilgileniyorum" diye açıklıyor. “Portrenin yakından incelendiğinde ayrıntıları kaybetmesi neredeyse paradoksal”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder